Rüzgar enerjisi santralleri, yaşam döngüsü boyunca doğru planlamalar yapıldığı takdirde dünyanın en temiz ve sürdürülebilir enerji kaynaklarından biridir. Bu santrallerin temel yapıtaşı haliyle rüzgar türbinleridir. Hedeflenen kapasiteye bağlı olarak sadece bir adet rüzgar türbini ile elektrik üretimi mümkün olduğu gibi bir rüzgar çiftliği (wind farm) kurararak da rüzgar enerjisini kullanılabilir faydalı enerjiye dönüştürmek mümkündür. Rüzgar enerji santrali kurulumlarında dikkat edilmesi gereken çok sayıda parametre bulunmaktadır. Santralin kurulacağı alan – bu alan yer üstü (on-shore) veya deniz üstü (off-shore) olabilir – rüzgar türbinlerinin boyutları ve kapasiteleri, üretilen elektriğin dağıtım hatlarına ulaştırılması, altyapı yeterliliği, finansmanın sağlanması, kurulum sonrası işletme ve bakım prosedürleri vb gibi çok sayıda konunun etraflıca değerledirilmesi gerekmektedir.
Rüzgar enerji santrali kurulumunun ilk ve en önemli aşaması fizibilite çalışmasıdır. Doğru bir planlama bir enerji santrali için en kritik konudur; zira santrali kurup devreye aldıktan sonra değişiklikler yapmak veya geri adım atmak neredeyse imkansızdır. Çünkü rüzgar türbinleri çok büyük yapılardır ve bir binanın yerini ya da yönünü değiştirmek ne kadar zorsa türbin üzerinde bu tür değişiklikler yapmak da çok zordur. Zira rüzgar türbin kulelerini yere sabitlemek için tıpkı bir bina inşaatı gibi derin ve geniş temeller kazmak gerekmektedir. Bu da türbin boyutlarına göre büyük vinçlerin ve hafriyat kamyonlarının çalıştırılması demektir. Sonuç olarak rüzgar türbinlerinin kurulacağı zeminin uygunluğuna dikkat edilmelidir. Türbinler kurulduktan sonra ortalama 25 sene kadar hizmet vermektedir. Bu nedenle, tipik bir rüzgar enerji santrali kurulumundan önce şu konulara dikkat edilmelidir:
- Boyutlarına ve kapasitelerine bağlı olmakla birlikte rüzgar türbinlerinin kanatlarının uzunlukları 50 – 100 metre kadar olabilmektedir. Bu kanatlar her yıl binlerce kuşun ölümüne neden olmaktadır. Bu nedenle rüzgar enerji santrallerinin konumu mutlaka kuşların göç güzergahları dikkate alarak ve belirlenmelidir. Doğal hayata zarar verecek bir proje her ne kadar temiz enerji üretse de sürdürülebilirlik bağlamında birçok tartışmayı da beraberinde getirecektir.
- Rüzgar enerjisi sonsuz bir kaynak olarak kabul edilse bir rüzgar türbininden elde edilecek verim birçok klimatik faktöre bağlı olarak anlık bir şekilde değişebilmektedir. Bu nedenle projelendirme aşamasında bölgenin yıllık sıcaklık, hava hızı, yağış rejimi, nem vb gibi karakteristikleri çok doğru bir şekilde analiz edilmeli; her bir türbinden maksimum verim alınması hedeflenmelidir.
- Teknolojinin gelişmesi ile beraber rüzgar türbini tasarımlarında da çok büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. Günümüzde türbin tasarımı ve üretimi konusunda modern teknolojiyi kullanan ve bu alan yatırımlar yapan çok büyük şirketler (Vestas, Goldwind, Enercon, Siemens, Sulzon, Gamesa, United Power, Ming Yang ve Nordex) bulunmaktadır. Bu nedenle, rüzgar enerji santrali kurulumunda fiyat / performans açısından doğru türbinleri seçmek en kritik konulardan biridir. Elbette bu derin bir mühendislik tecrübesi; ayrıca mevcut pazar bilgisi ve gelecek öngörüsü gerektirmektedir. Bu nedenle konuyla ilgili uzman kişiler ve danışmanlık firmalarıyla çalışmakta fayda vardır.
- Rüzgar enerji santrali kurulumu her ne kadar teknik bir konu gibi görünse de aynı zamanda çevresel, sosyal ve finansal bir konudur. Türbinlerin rüzgar veriminin en yüksek olduğu yerlere kurulması gerekir; fakat bunu yaparken bölgenin çevresel dokusunun korunmasına, yerel halkın çıkarlarının gözetilmesine ve doğru bir finans planının oluşturulmasına dikkat edilmelidir. Finansmanla ilgili çalışmalar yapılırken devletin rüzgar enerjisi projelerine verdiği teşvikler göz önünde bulundurulmalıdır.
Rüzgar enerji santrali kurulumu kadar santralin bölgedeki enerji dağıtım sistemine entegrasyonu da çok önemlidir. Türbinden elde edilecek elektriğin sistemle uyumlu hale getirilmesi (invertörle voltajının dönüştürülmesi gibi) ve güvenli bir şekilde aktarılması gerekmekte; bu da türbinin kendisinin yanı sıra birçok elektrik ve elektronik bileşenin kurulumu demektir. Ayrıca elektrik üretilmeye ve sistem başarılı bir şekilde işletilmeye başladıktan sonra da santralin teknik parametrelerinin ve performansının anlık takip edilmesi gerekmektedir. Bunun yanında bakım ve olası arıza durumlarında gerekli aksiyonların ne zaman, nasıl ve hangi periyotlar ile alınacağı da doğru bir şekilde planlanmalıdır.
Rüzgar enerji santrallerinin ilk yatırım maliyetleri oldukça yüksek olduğundan projenin kendisini hızlı bir şekilde amorti edebilmesi için türbinlerin olabildiğince yoğun bir şekilde çalışması gerekmektedir. Türbinlerin çalışmadığı her bir saat proje maliyetlerini artıracaktır. Bu nedenle daha tasarım ve kurulum aşamasında, santral devreye alındıktan sonra çıkabilecek sorunların tespit edilmesi ve gerekli aksiyon listesinin hazırlanması ve bunun maliyetlerinin planlanmasında fayda vardır.