Marka, yüzyıllardır hayatımızın içerisinde olan bir kavram. Markanın Eski Mısır’a kadar uzanan bir geçmişi vardır.
O dönemlerde hırsızlığın önüne geçilebilmek için, belirli ürünlerin markalanması ile aslında bugünkü marka teriminin temelleri atılmıştır. Aslında marka; bir ürünü, hizmet, kişi ya da kurumu diğerlerinden ayıran bir özellik olarak ortaya çıkıyor. Fakat marka kavramının zaman içerisinde çok daha farklı anlamlar ifade etmeye başladığını söyleyebiliriz.
Özellikle 20. yüzyılın ortalarından itibaren gelişen teknoloji, ticaret, basın ve medya araçları; artan nüfus ve globalleşme ile markalar artık basit birer nüans olmaktan çıkmıştır. Önceleri marka terimi farklılık yaratan bir isim, sembol, resim, harf, sayı vb gibi ifadeler iken artık içerisinde duygu ve düşünceleri barındıran birer varlık gibi kabul edilmeye başladı. Eskiden bir ürün ya da hizmet markalanıyorken şimdilerde ise kişi, kurum, fikir, görüş, trend ve ideolojiler marka olabiliyor. Geçmişte bir marka sadece kalite ve fiyat göstergesi olabiliyorken şimdilerde güvenin, kültürün, vizyonun, itibarın ve sürdürülebilirliğin sembolü olabiliyor. Özellikle büyük markalar, artık insanların sadece çıkarlarına ya da ürünlerine ödedikleri paraya değil, doğrudan onların aklına, kalbine, duygu ve düşüncelerine hitap ediyor. Ve bunu başardıkları ölçüde başarılı ve kalıcı olabiliyorlar.
Daha Fazlası
- Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları
- Dünyada En Çok Karbon Salınımı Yapan Ülkeler
- Kurumsal İtibar Yönetimi Danışmanlık Hizmeti
